Sıkça Sorulan Sorular
“Sigorta, bir ihtiyaç değil zorunluluktur. Kendi hayatını düşünen, geleceğini planlayan, risklerinin bilincinde olan herkes sigorta yaptırmalıdır. “

Yatırımlar, varlıklar, girişimler şüphesiz insanoğlu için büyük önem taşır. Aslında hepimizin tüm varlıkları, yatırımları ve girişimleri risk altındadır. Düşünün ki, dışarıda nefes alırken de evimizde otururken de çeşitli riskler taşıyoruz. Örneğin, kalbimizin aniden kan pompalamayacak olması, kapısını kilitleyerek çıktığımız evimize bir hırsız girme ihtimali, şiddetli yağmurdan evimizi veya kendimize ait işyerimizi su basması, ya da kırmızı ışıkta dururken aniden bir aracın gelip bizim aracımıza çarpması… Her an başımıza birşey gelme ihtimali ile yaşarken, tüm belirttiğimiz risklerin bilincinde olup hem kendimizi, hem sevdiklerimizi, hem de tüm sahip olduklarımızı bir nevi güvence altına almak için önlemleri almak da bizim sorumluluğumuzdadır. Sigorta, başımıza gelebilecek potansiyel risklere karşı korunmamızı sağlar, bu risklerin gerçekleşmesi halinde doğan zararları karşılar. Bu nedenle de en büyük güvencemizdir…

Sigorta bilinci özellikle gelişmiş ülkelerde, eğitim düzeyi yüksek toplumlarda yaygındır. Sadece bugününü değil, geleceğini planlayan toplum ve kişiler bu güvenceyi geleceklerini planlarken mutlaka göz önüne alırlar. “Ya bana bir şey olursa, geri de kalanlara ne olacak” diye düşünüp motivasyonunuzu kaybettiğiniz, sevdikleriniz için endişe duyduğunuz anlarda sadece bir kağıt parçası gibi görünen sigorta poliçesi güvende olduğunuzu hatırlatmak için yeterlidir. Bakmakla yükümlü olduğunuz kişilere karşı sorumluluklarınızın bir kısmının siz yanlarında olmadığınızda bile sigorta şirketiniz tarafından gerçekleştirileceğini bilirsiniz.
Sadece sizin dikkatli bir sürücü olmanız risklerden korunmak için yetmeyebilir. Her gün milyonlarca aracın trafiğe çıktığı bir kentte bazen yorgun ve belki de uykusuz bir sürücünün hatasının cezasını siz çekmek zorunda kalabilirsiniz.

Bunca sene çalışıp ev sahibi oldunuz ve hırsızlara karşı oldukça tedbirli davranıyorsunuz. Yine de su baskını, yangın gibi durumlarda evinizin her zaman güvende olacağından emin olmayabilirsiniz.

Tüm bu bahsedilen olumsuzluklardan hiçbiri sizin başınıza gelmeyebilir. Ama risk içinde bir yaşam sürmeyi kim ister ki? Riski üzerinizden atmak için başvuracağınız en önemli kaynak sigorta poliçeleridir.

Yangın sigortası ile yangının, yıldırımın, infilakın veya yangın ve infilak sonucu meydana gelen duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar, sigorta bedeline kadar teminat kapsamına alınır.
Yangın sigortasında ek sözleşme ile grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, terör, deprem ve yanardağ püskürmesi, kar ağırlığı, sel ve su baskını, yer kayması, fırtına, dahili su, duman, taşıt çarpması, kara taşıtları, deniz taşıtları, hava taşıtları, kötü niyetli hareketler nedeniyle meydana gelen zararlar da teminat kapsamına alınabilir.
Sözleşme süresi içinde; menfaat sahibinin değişmesi halinde sigortanın hükmü devam eder ve sigorta ettirenin sözleşmeden doğan hak ve borçları yeni hak sahibine geçer. Değişiklik halinde, sigorta ettiren/sigortalı ve sigortanın varlığını öğrenen yeni hak sahibi durumu 15 gün içinde sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacı değişikliği, yeni hak sahibi de sigortanın varlığını öğrendiği tarihten itibaren 8 gün içinde sözleşmeyi feshedebilir. Süresinde kullanılmayan fesih hakkı düşer.
Feshin hüküm ifade ettiği tarihe kadar geçen sürenin primi, gün esası üzerinden hesap edilir ve fazlası yeni hak sahibine geri verilir.
Sigortalı şeylerin sahibinin değişmesi anında ödenmesi gerekli prim borçlarından, sigorta ettiren ile fesih hakkını kullanmayan yeni hak sahibi birlikte sorumludur.
Sigorta ettirenin ölümü halinde, sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlar yeni hak sahibine geçer.
Yangın sigortasında ve yangına ek olarak verilen deprem ve yanardağ püskürmesi dışındaki diğer ek teminatlarda (grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, terör, sel ve su baskını, yer kayması, fırtına, dahili su, duman, taşıt çarpması, kara taşıtları, deniz taşıtları, hava taşıtları, kötü niyetli hareketler) prim tutarı sigorta şirketlerince serbestçe belirlenmektedir.
Yangın sigortasına deprem ve yanardağ püskürmesi teminatının eklenmesi halinde ise ihtiyari deprem ve yanardağ püskürmesi teminatına ilişkin tarife ve talimat hükümleri uygulanır.
Sigorta ettiren/sigortalı, rizikonun gerçekleşmesi halinde aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür;
1- Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç 5 iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunmak.
2- Sigortalı değilmişçesine gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilen talimata elinden geldiği kadar uymak.
3- Sigortacı veya yetkili kıldığı kimselerin, makul amaçlarla ve uygun şekillerde hasara uğrayan bina ve yerlere girmesine, bunları teslim almasına, el koymasına, muhafaza altına almasına ve zararı azaltmaya yönelik girişimlerde bulunmasına izin vermek.
4- Zorunlu haller dışında, hasar konusu yer veya şeylerde bir değişiklik yapmamak.
5- Sigortacının isteği üzerine, rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye, zarar miktarıyla delilleri saptamaya, rücu hakkının kullanılmasına yararlı ve sigorta ettiren için sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermek.
6- Zararın tahmini miktarını belirtir yazılı bir bildirimi makul ve uygun bir süre içinde sigortacıya vermek.
7- Tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu haklarının saptanması için sigortacının veya yetkili kıldığı temsilcilerinin sigortalı yer veya şeylerde ve bunlarla ilgili belgeler üzerinde yapacakları araştırma ve incelemelere izin vermek.
8- Sigortalı yer veya şeyler üzerine başkaca sigorta sözleşmeleri varsa bunları sigortacıya bildirmek.
Sigortacı hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren 1 ay içerisinde gerekli incelemelerini tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorundadır.
Sigorta tazminatının hesabında 3 yöntem vardır;
Poliçede sigorta tazminatının hesabına ilişkin bir hüküm bulunmuyorsa, sigortalı şeylerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymeti (rayiç bedel) esas tutulur. Ancak sigorta ettiren ve sigortacı poliçenin ikame bedeli (yeni değer) üzerinden tanzim edilmesi hususunda anlaşabilir. Bu durumda poliçenin ikame bedeli (yeni değer) üzerinden tanzim edildiği poliçede açıkça belirtilir.
Rayiç bedel esasına göre tanzim edilen poliçelerde; teminat kapsamına dâhil edilmiş olan kıymetlerin tazminat ödemelerinde eskime, aşınma, yıpranma (kullanma payı) ve başka sebeplerden ileri gelen kıymet eksilmeleri düşülür ve varsa yenilerinin belirgin randıman ve nitelik farkları da ödenecek tazminattan indirilir. Yeni değer (nakliye, montaj, gümrük, vergi, resim, harç masrafları dâhil olmak üzere yenisinin ikame bedeli) esasına göre tanzim edilen poliçelerde, teminat kapsamına dahil edilmiş olan kıymetlerin tazminat ödemelerinde;
– Poliçede eskime, aşınma, yıpranma (kullanma) payı için belirtilmiş olan azami oranın veya yaşın aşılmaması kaydıyla, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte sigorta konusu kıymetin yeniden yapım veya alım maliyetine göre bulunan ikame bedeli esas alınır. Ancak sigortacının eksik sigorta, sovtaj ve belirgin teknoloji farkından kaynaklanan tenzilat hakları saklıdır.
– Eskime, aşınma ve yıpranma (kullanma) payı için poliçede belirtilmiş olan azami oranının veya yaşın aşılmış olması halinde, tazmin kıymetinde rayiç bedel esası dikkate alınır.
Üçüncü bir yöntem ise mutabakatlı değer esasıdır. Sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında veya sigorta süresi içinde; sigorta konusu bina, sabit tesisat, makineler, demirbaşlar veya ev eşyasının değeri sigorta ettiren ve sigortacının oybirliği ile seçtikleri bilirkişiler tarafından saptanır ve taraflarca kabul olunursa, rizikonun gerçekleşmesi durumunda tazminatın hesabında bu değere taraflarca itiraz olunamaz.
Mutabakatlı değer esasıyla yapılacak sözleşmeler için saptanacak değer listesi en çok bir yıllık sigorta süresi için geçerlidir.
Bilirkişi masrafı, sözleşmeyi mutabakatlı değer esasıyla isteyen tarafa aittir.
Ticari emtia üzerine mutabakatlı değer esasıyla sözleşme yapılamaz.
Sigortalı bu durumu sigortacıya bildirmek zorundadır. Sigortalı, bulunan şeyin değerini ödeyerek ya geri alır, ya da bulunan şeylerin mülkiyetini sigortacıya devreder. Geri alınma durumunda, bulunan şeylerde çalınma dolayısıyla bir kıymet eksilmesi meydana gelmişse, sigortacı bu zararı ödemek zorundadır.
Sigortacı belirlenen tazminatı rizikonun gerçekleştiğini belirleyen bilgi ve belgelerin kendisine ulaşmasından itibaren 30 gün içinde ödemek zorundadır.
Sözleşme süresi içinde, menfaat sahibinin veya zilyetlik durumunun değişmesi halinde (ölüm hali hariç) sigorta sözleşmesi geçersiz olur. Poliçenin iptalinin geçerli olduğu tarihe kadar geçen sürenin primi, gün esası üzerinden hesap edilir ve geri kalan süreye ait prim yeni hak sahibine verilir.

Ölüm halinde ise yeni hak sahibi sigortayı öğrendiğinde durumu sigortacıya 15 gün içinde bildirmelidir.

Yalnızca hırsızlık teminatı alınması mümkün olmayıp, hırsızlık sigortası yangın, mühendislik gibi mal sigortalarına ek olarak alınabilen bir sigorta teminatıdır.
Nakliyat sigortalarının yaptırılması için yasal bir zorunluluk yoktur. Bununla birlikte emtia nakliyat (yük) sigortalarında bankaların sigorta güvencesi aramaları, tekne sigortalarında ise riske maruz meblağların yüksekliği ve ipotek alacaklısının sigorta teminatı arzusu, nakliyat sigortalarını finansal bir zorunluluk haline getirmiştir.
Nakliyat sigortaları uluslararası nitelikte sigortalardır. Dışalım ya da dışsatıma konu yükün sigortasında, satış sözleşmesinin taraflarından biri yabancı olacağından gerek alıcı gerekse satıcının standart ve uluslar arası kabul görmüş bir sigorta teminatı üzerinde anlaşmaya varmaları gerekmektedir. Diğer taraftan tekne sigortalarında da aynı zorunluluk teknenin çalışması sırasında muhatap olabileceği yabancı üçüncü şahıslar (gemi, liman yetkilisi vb.) açısından ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de bütün dünyada genel kabul ve kullanım alanı bulmuş olan Londra Sigortacılar Enstitüsü (Institute of London Underwriters) tarafından hazırlanmış yük ve tekne kloz takımları nakliyat sigorta poliçesine özel şart olarak eklenip kullanılmaktadır.
Emtia nakliyat (yük) sigortalarının fiyatlandırılmasında rol oynayan etkenleri dört bölümde toplayabiliriz;
• Malın cinsi, ambalajı, taşıma biçimi.
•  Sefer.
•  Taşıma aracı.
•  Teminatın kapsamı.
Tekne sigortalarının fiyatlandırılmasında rol oynayan etkenleri beş bölümde özetleyebiliriz;
• Teknenin cinsi.
• Teknenin sigorta bedeli.
• Teknenin yaşı ve tonajı.
• Teminatın kapsamı.
• Teknenin sefer sahası ve faaliyet alanı.
Makina kırılması sigortalarında hırsızlık ve hırsızlığa teşebbüs teminat dışındadır.
Sigorta konusu kıymetlerde bir hasarın meydana gelmesi ve bu hasarın tam hasar şeklinde olması neticesinde sigorta teminatı son bulur. Kısmi hasar halinde ise sigorta bedeli hasar tarihinden itibaren ödenen tazminat miktarı kadar eksilir.
Montaj sigortaları genel şartlarında fesih şartları ile ilgili hükümler yer almaktadır. Öncelikle taraflar (sigorta ettiren, sigortalı ve sigortacı) söz konusu genel şartlar hükümlerine göre fesih haklarını kullanabilirler, bu hükümler sigorta ettirenin beyan yükümlülüğü, sigorta süresi içinde ihbar yükümlülüğü ve mülkiyet değişikliği durumlarına göre farklı uygulamalar içermektedirler.
Elektronik cihaz sigortasında yalnızca cihazların bozulması değil; yangın, hırsızlık, doğal afetler de (deprem hariç) teminat kapsamına dahildir. Sigorta konusu elektronik cihazlar için ayrıca ek yangın teminatı alınmasına gerek yoktur.
Garanti kapsamı yalnızca üretim hatalarını karşılar, kullanıcının vereceği hasarlar ile yangın, hırsızlık, doğal afetler v.b. hasarların tazmin edilebilmesi amacıyla elektronik cihazlar için elektronik cihaz sigortası, makineler için yangın ve makine kırılması sigortasının yaptırılması gerekmektedir.
Bakım devresi teminatı, inşaatın tamamlanması veya geçici kabulün yapılması, yahut işverene teslim edilmesi veya işveren tarafından kullanılması ile başlayıp işveren tarafından kesin kabulün yapılması ile sona erer.
Müteahhidin sözleşme şartları dahilindeki yükümlülükleri kapsamında eksik ve kusurların giderilmesi amacıyla yaptığı çalışmalar sırasında sigortalı kıymetlere verdiği zarar ve ziyanlar ile bakım devresi esnasında ortaya çıkan ve inşaat devresinde müteahhidin sorumlu olduğu bir nedene dayanan ziya ve hasarlar temin edilmektedir. Yangın, doğal afetler gibi teminatlar ek bir poliçe ile alınabilmektedir.
Hayat sigortası yaptırırken teklifnamede yer alan sorulara doğru cevap vermek, gerek sigorta ettirenin gerekse sigortalının kendisince bilinen ve sigortacının bilmesi gereken hususları sigortacıya bildirmesi önemli bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde sigortacı sözleşmeden cayabilir ya da ek prim almak suretiyle sözleşmeyi yürürlükte tutabilir.
Hayatı üzerine sigorta sözleşmesi yapılan kişiye sigortalı, prim ödeyerek sigortalının hayatını sigortalayan kişiye sigorta ettiren, sigorta sözleşmesine taraf olmamakla birlikte lehine sigorta sözleşmesi yapılan ve rizikonun gerçekleşmesi halinde kural olarak tazminatı talep etme hakkına sahip kişiye de lehtar denilmektedir.
Sigorta ettiren, ölüm veya hayatta kalma ihtimallerine karşı kendisinin veya başkasının hayatını, sigorta ettirebilir. Başkasının hayatı üzerine sigorta yapılabilmesi için, o kişinin hayatının devamında lehtarın menfaatinin bulunması şarttır.

Menfaat şartının sözleşmenin yapılmasından sonra ortadan kalkması hâlinde sözleşme o andan itibaren geçersiz hâle gelir; ancak, sigorta ettirene erken ayrılma değeri ödenir.

Bir işyerinde işverene bir hizmet sözleşmesi ile bağlı ve sosyal sigortalar kurumu kanununa tabi çalışanların işlerini yaparken kendisine veya üçüncü şahıslara vereceği zararlar nedeniyle işverene düşen kanuni sorumluluğu teminat altına alan bir sigortadır.
Meslek hastalığı teminat dışında kalan haller içerisinde yer almaktadır, istenirse ek teminatla poliçeye dahil edilebilmektedir.
İşveren sorumluluk sigortası isteğe bağlı bir sigortadır, zorunlu değildir.
Üçüncü şahıs mali sorumluluk sigortası, sigortalının bizzat kendisinin veya yanında çalıştırdığı kişiler ile aile efradının, bir kaza sonucu üçüncü şahıslara verecekleri bedeni ve maddi zararları poliçede belirtilen limitlere kadar teminat altına almaktadır.
Sigortalı gerçek kişiye bir hizmet veya vekalet ilişkisi ile bağlı olanlar, aile efradı (sigortalının eşi, evlat edindikleri, sigortalıyı evlat edinenler, sigortalı ile birlikte oturmaları halinde kardeşleri, damatları, gelinleri ve kendisi tarafından bakılan sair akrabaları, sigortalının eşinin usul ve füruu ile kardeşleri.) ile sigortalı tüzel kişinin sınırsız sorumlu ortakları ve yetkili kişileri üçüncü sahıs sayılmamaktadır.
Ticari binalarda veya konut binalarında bulunan asansörlerde meydana gelebilecek kazalar nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek tazminat taleplerini belirli limitlere kadar teminat altına alan sigorta türüdür.
Ticari binalarda veya konut binalarında bulunan asansörlerde taşıma kapasitesinin aşılması sebebiyle meydan gelen zarar ve ziyanlar teminat dışında kalmaktadır.
Bu sigorta teminatı KKTC sınırları dışında da geçerlidir.
Bu sayfadaki bilgiler size ne kadar yardımcı oldu?